BEGIN AND START
1- 'Begin' ve 'start' arasından hiç farklılık yoktur ama kullanım alanları farklı olabiliyor.
I started/began teaching when I was twenty-five.
( 25 yaşımdayken öğretmeye başladım.)
If Jane doesn't come soon, let's start/begin without her.
( Eğer Jane yakında gelmezse, onunsuz başlayalım.)
* Genelde 'start' kelimesini düzenli aktivitelerden konuşurken ve durmak ve başlamak eylemlerinde kullanırız.
It's starting to rain.
( Yağmur yağmaya başlıyor.)
What time do you start teaching tomorrow morning?
( Yarın sabah ne zaman öğretmeye başlarsın ?
* Biz 'begin' kelimesini uzun, yavaş aktivitelerde ve daha çok resmi durumlarda kullanırız.
I began to realize that there was something wrong.
( Fark etmeye başladım ki bir şey yanlış gidiyordu.)
We will begin the meeting with a message from the President.
( Biz toplantıya Başbakan'dan bir mesaj ile başlayacağız.)
2- Start ( ama begin değil) aşağıdaki anlamlara gelir.
- start a journey ( yolculuğa başlamak)
- start working ( for machines) Makineleri çalışmaya başlaması
- make machines start ( Makineleri başlatmak için)
How do you start the washing machine?
( Bulaşık makinesini nasıl çalıştırıyorsun?)
I think we should start at seven while the roads are empty.
( Bence yollar boşken 7'de hareket etmeliyiz.)
No comments:
Post a Comment