FEEL
* 'Feel' kelimesinin birkaç anlamı vardır:
1- Bir şeye dokunmak.
Feel the car seat. It's wet.
( Araba koltuğuna dokun. O ıslaktır.)
* Devam eden zamanda kullanımı vardır.
I'm feeling the shirts to see if they are dry
( Gömlekleri elliyorum eğer onların kuru olduğunu anlamak için.)
2- Fiziksel bir his ( duyum) almak için.
I suddenly felt something on my head. ( Felt= Feel'in Geçmiş hali)
( Aniden başımda bir şey hissettim.)
I can feel something biting me!
( Bir şeyin beni ısırdığını hissedebiliyorum.)
3- Düşünmek, bir fikiri-düşüncesi olmak
I feel that you're in trouble. ( Not I'm feeling... )
( Bence, düşünüyorum ki , başın belada.)
4- Hissetmek
I feel fine. ( İyi hissederim.)
I'm feeling fine. ( İyi hissediyorum.)
Do you feel happy ? ( Mutlu hissediyor musun)
How are you feeling? ( Nasıl hissediyorsun)
No comments:
Post a Comment